Saat 14:00 artık Marsilya'dan ayrılmalıyız daha St.Tropez'e gidip gezeceğiz oradan da Cannes'da kalacağımız otelimize geçeceğiz. Hiç olmazsa akşam yemeğine yetişelim..
St.Tropez'e üzüm bağlarını aşa aşa giriyoruz. Epey gittik; yaklaştığımızı artan lüks araçların sayısından anlıyoruz. St.Tropez'e girer girmez sahil burnunuzun dibinde bitiyor. Küçük bir merkez burası çok açız yol boyu 3 tane Carrefour'a girdik ama pazar günü hepsi kapalıydı. Arabayı şehrin merkezindeki marinanın geniş otoparkına bırakıyoruz.Aklımızda kavşakdaki sandviç dükkanı var. Salata ve ikişer sandivçimizi alıyoruz yemek için biraz gezinince en uygun yerin deniz kenarı olduğuna karar veriyoruz. Tom tom'dan halk plajlarına bakıyoruz en yakın olanına hızlıca gidiyoruz. Deniz gerçekten tertemiz görünüyor. Uzaklarda denize demir atmış lüks yatlar var zaten buranın olayı bu yatlarda gündüzü geçirmek akşamları ise lüks arabalarda etrafı gezmek.
Deniz tertemiz ama 20 metre ilerisi inanılmaz yosunlu bana para versen giremeyeceğim cinsten üstelik kuma sürekli ayaklarımız gömülüyor bataklık gibi bir garip. Bir saat kadar sahilde takılıyoruz, salata artıkları ile Fransız martılarını da besledik şimdi arabada üstümüzü değiştirip St.Tropez'i gezmeye geldi. Park yerleri paralı her yerde bir otoparktan çıkıp öbürüne giriyoruz. Yalnız sistemleri muhteşem park otomatları kredi kartı ile çalışıyor ve inanılmaz hızlı soyuyorlar sizi. Pek bir moralimiz bozuluyor caddelere girdikçe lüks mağazalar dikkattimizi çekiyor avuçiçi kadar yerde 3-4 katlı villaların hepsi marka mağazalar. Biz pek tabi şöylee bir vitrinlere bakıyoruz.
Cannes için küçük bir problemimiz var; trafik... Civardaki yerleşim alanlarından pazar günü buraya gelenler yüzünden İstanbul'daki haftasonu boğaz trafiğini aratmayan bir manzara ile sahilden tüm Coted'azur ü gezerek gitmeye karar verdik. Gece saat 22:00 da Canned'e geldik. Şehir yaşıyor bu saatte yaşasın burası Dubai gibi ama sahile paralel bir değil 3-4 büyük cadde var ve bunları kesen de bir sürü ara sokak ve işte her birinde de yine St.Tropez'i andırmayacak manzaralar. Otelimiz Alexandre 3, aynı isimli caddede dünyanın en ünlü plajlarından Plage De La Croissette'nin hemen sonunda. Booking.com'da dediği gibi de plaja sadece beş dakika. 2 katlı bir villa tahminimce 15 odası var. En önemlisi otoparkı var ve free of charge. Nihayet cana yakın bir Fransız gördüm ömrü hayatımda, genç bir çocuk bizimle epey sohbet edip odamıza yerleştiriyor. Çok yorgunuz valla yatıp zıbarıyoruz. Yarın rota Antibes üstünden Nice...Bu arada Cannes'ı ne ara gezeceğiz bakalım...
0 yorum:
Yorum Gönder