Bodrum 2010

“En güzel yazlık arkadaşımın yazlığı” prensibini benimsemiş olan ben yüz yıllardır Bodrum’a gelip de otel parası vermeyen yüce bir beleşçi olduğumu itiraf ediyorum. Son 13 yıldır her yaz Bodrum’dayım ve bu yaz gerçekten Bodrum’un son günlerine şahitlik etmiş şanslılardan olduğumu farkettim. 2 yıl içinde muhtemelen eskiden Bodrum’da diyerek cümlelere başlayacağız.

Bodrum geceleri ölmüş ruhuna el fatiha... O içeriye girmek için yedi takla attığımız Küba yıllardır boştu da bu yıl içerde adam yoktu resmen şok olduk. Fink, Catamaran, ShipAHoy, Maki ne geliyorsa aklınıza uzatmaları oynuyor...Göltürkbükü bitmiş ara sıra çay bahçelerinden yükselen şarkılar dışında çıt çıkmıyor. Oysa daha geçen yıl iğne atsan yere düşmüyordu. Bazı şeyler öyle hızlı değişiyor ki anlamıyorsunuz kalanlar öyle hızlı değişecek ki yine anlamayacaksınız.

E zaten kimse kendini kandırmasın bir kaç koyu dışında denizi beş para etmez Bodrum’un e gece kötü gündüz kötü çılgın tatilciler artık gelmez buralara. Bizde de yaş kemale erdiğinden artıkın Bodrum bize kaldı diye sevinebiliriz.

Son üç yıldır “kedili pansiyon’da” all inclusive kalıyoruz biz. Epey şenlikli bir mekan yaşı yaşımıza uyan az insan olsa da çocuklarla ihtiyarların yaşını topla üçe böl bize yaklaşık bir sonuç çıkıyor. Bu sene de yine aynı tayfa oradaydı. Üç katlı pansiyonun her katı tıka basa doluydu...Koc’a nın kardeşi, yeğeni, iki teyze, bir enişte ve anneanne ve biz; pardon bir de uçan kedi Maya var...Aslında itiraf etmeliyim Bodrum revaçtan düşmeden önce daha fenasını da görmüştük aynı evde geçtiğimiz yıllarda.

Bu sene bir son dakika planı ile arkadaşlar ile tatilimizi aynı döneme getirdik. İyi ki de yapmışız süper oldu bir kaç defa arkadaşlar tarafından mundar edilmiş tatiller yaşayan bendeniz bu tatile yıldızlı on veriyorum. Bir çiftimiz teknede kaldı karanın nimetlerine hasret kalarak ama bizim için güzel oldu geceleri kendi alternatif eğlence mekanımızı yarattık üstelik ben bu sene hayatımda ilk defa gece denize girdim tekneden ki geceleri deniz beni çok ürkütür. Bir çiftimizin iki evi vardı nerede kalacaklarını şaşırdılar ama nihayetinde Gündoğan seçildi herkese yakın olması sebebiyle. Yeni tanışmış bir grup olarak fazla hızlı kaynaştık bu tatilde.

Bir kere ölene kadar yemek yedik, güldük hatta öyle çok güldük ki ulu ortaya işemek zorunda kaldık. Her geceyi işkembeci de sonlandırdık, her güne midye dolma ile başladık. İlk gün biraz motoru bozmuş olsa da midye dolma ile bünyeyi zehirlemekten vazgeçmedik. Lastik değiştirirken sıkışmış vidaları gevşetmek için bijon anahtarının üstüne çıkıp zıplamamak gerektiğini öğrendik. 3.5 yaşında Berfu'nun verdiği cevaplarla kendi zeka yaşımızı kıyasladık. Ve birden fazla tatil planı bile yaptık;  hem de yılbaşı için. 2011 yılbaşı gecesi için planımız hazır, hayatımda ilk defa 6 ay öncesinden; erkekler ile anlaşma yaptık yılbaşında onlar Moskovaya gidecekler bizler de İtalya’ya gideceğiz. Ama bir şartımız var :)
Ve daha iyisi hep beraber L.A. planları yapıldı Kasım ayı için...

Arkadaşlar dördüncü gün dönüşe geçtikten sonra da aile saadeti başladı. Bu sefer de dinlenme tatili yaptık. Olayı dengeledik.  
Bu da bitti böylece şimdi önümüzdeki maçlara bakıyoruz. 
PS: Yurt dışı planımız için ölene kadar rejimdeyizzzzzz....

KISA KISA:
Gündoğan'da Pamukkale'de en ucuzundan lezzetli pide yiyin.
Gümülüşlüğün civarından geçmeyin çok pahalı ve değmez.
Yapabiliyorsanız motorla sahilden Bodrum'u gezin.
Sabaha karşı fırından yeni çıkmış ekmekle çorba için.
Mönüye bakmadan hiç bir şey yemeyin.

0 yorum: