Yıllar önce çay içmeye indiğimiz Gündoğan sahili ne kadar değişmiş inanılır gibi değil. Hem gecesi hem de gündüzü üstelik. Sıra sıra restoranlar dizilmiş sahile sahipleri Bodrum'un yerlileri. Şöyle de ilginç bir hikayesi var. Zamanında bu toprakların sahipleri ölürken verimli tarlaları oğullarına çorak sahilleri de kızlarına bıramışlar. E iyi de yapmışlar ne deyim yıllar sonra turizmin etkisiyle tarım yapmayan halk kız çocuklarının o değersiz arazilerine muhtaç kalmışlar. İşte bugun bu restoranların pansiyonların hepsinin sahibi kadınlar. Kay Restoran’da bu sıradaki irili ufaklı restorandan bir tanesi.
Arkadaşlar boş yer beklerken bir başka masada gördükleri pizzadan söyledi ortaya; sonuç tek kelimeyle muhteşem...Sarımsaklı ekmeklerden sonra cesur bir kararla mantar soslu biftek ve schinitzel istendi çünkü garson ısrarla etlerinin iyi olduğunu söylemişti. Ne iyi etmişiz dinleyip yani dört gece önce Coco Clementine’de yediğimiz kuru ve lezzetsiz yemeklerden sonra bu salaş mekanın yemeklerini sildik süpürdük adeta. Dondurmalı irmik ve meyveden sonra biraz bayatlamış turk kahvelerini de götürüp huzur içinde Türkbüküne yol aldık. Dört bira ile götürülen yemeğe beş kişi 167 TL hesap ödedik.
0 yorum:
Yorum Gönder