Aslında Gümüşlük'deki Mimoza’ya gidilecekti ama Kempinski’nin muhteşem plajında ziyadesiyle yorulunca eve yakın bir yer olsun istedik. Ben bundan 13 yıl kadar önce yemiştim Muhtarın Yeri’nde. Dört beş tane masası vardı doğru dürüst iskele bile yoktu. Ama o zaman bile yediğim karidesi hala unutmadığımdan ben önerdim. Eskilerden olmanın avantajıyla yenilenmiş iskelenin en denize nazır yerinde ayrılmıştı altı kişilik masamız.
Önden mezelerimiz geldi sonra ara sıcaklar demek isterdim ama burada herşey bir anda masaya doluverdi. Herkes bir birine servis yaparken bir kısmımız karambolde bazı mezelerin tadına bile bakamamış olabilir. İtiraf etmeliyim deniz levreği, tekir ve tüm mezeler korkunç lezzetliydi. Karides double istemiştik ama sağ olsunlar 6*2 =12 al sana duble karides olunca biraz hayal kırıklığına uğrattı bizi. Hava şansımıza nemsizdi ve biz rakıları içtikçe hafif hafif esen rüzgar içimizi soğutuyordu. Garip bir gece oldu aslında. Sırasıyla tüm duygu patlamalarını yaşadaık. Bir ara o kadar kendimizden geçtik ki arka masadakilerin yerinde olsaydım çoktan bizimle kavga etmiştim. Koptuk gittik... Aslında burası da salaştan hallice bir yer o yüzden sadece 70’lik içmiş altı kişinin kafa başı 60 TL ödemi olması gerçeği özellikle ertesi gün bizi biraz rahatsız etti.
0 yorum:
Yorum Gönder