Şeker bayramında bu yıl yine bir son dakika kararı ile Karadeniz’e gitmeye karar verdik koc’a ile. Slovenya- Türkiye basket maçı için bilet almış olduğumuzdan bayramın ilk günü gidip; referandum için pazar günü dönecektik.
Ben arife günü sabahı işe giderken bir arkadaşımı arayıp İstanbul’da olup olmadıklarını sordum. “Malesef ama keşke olmasaydık” cevabını aldıktan sonra kahvaltıya gitmeye karar verdik. İş sonrası bizim dörtlü buluştuk Emirgan’da. Evden çıkarken laptopu aldım otellere bakar güzargah belirleriz diye, koc’a ayıp olur diye almamı istememişti oysa. Neyse bitti kahvaltı girdik internete anlattık onlara da durumıu; iki saniye içinde onlar da 2 yaşındaki kızlarını anneanneye bırakıp bizimle gelme kararı verdiler. Yine ansızın yine bir gün sonrasına planlar yapıldı güzergah belirlendi. Zar zor rezervasyonlar yapıldı. Akşam çeyrek final maçına gidildi sabah körü de yola çıkıldı.
Ancere Thermal Otel:
Önce Samsun’a gitmeye karar verdik. İstanbul’a tersten döneriz yorgun yorgun o kadar saat araba kullanılmaz dediler kabul ettik mantıklı geldi. Samsun’da otel ararken gördük ki Havza’nın kaplıcaları ünlü; biz de gitmeye karar verdik kese felan yaptırır, kaplıca havuzlarına girer, masaj alırız.
Koc’a sabah 08.30 da tekerler döner demesine rağmen biz 9:00 da buluşabildik. Önce Sapanca’da mola verdik, güzel bir kahvaltı yaptık göl kenarında. Sonra TEM’den Gerede’ye ulaşıp Samsun’a ayrıldık. Yedi saat sonra Havza’ya vardık. Hastane kılıklı otelimizi bulmak, odalara eşyaları atmak ve kaplıca havuzlarına kendimizi atmamız pek uzun sürmedi. Pek tabi ki koc’alar erkek tarafına gittikleri için ne yaptıklarını bilemiyoruz ama onların masajı 40 tl idi masör profesyonelmiş. Biz kızlar keseye 7.5 tl ve masaja 7.5 tl verdik pek ucuz evet ama öyle yağlı ballı masaj değil bu köpük masajı 20-25 dakika sürüyor. Keyifle havuzda yüzüp sıramızı beklerken bir baktık bizim sırayı başkaları almış bastık tabi yaygarayı sanki bana Shereton’dayız anasını satayım hemen müşteri ilişkileri gelecek. Gelmediler tabi neredeyse anadan üryan dayak yiyecektik. “İptal edin biz vazgeçtik” ama ikna edemedik kolayca “iptal edemeyiz makbuz kestik” diye yokuş yaptılar; hani gevşeyecektik biz yaaa iyice gerildik. Neyse kavga dövüş iptal edip dedik biz de birbirimize kese yaparız sıcaktan zaten derimiz yılan kıvamına gelmiş. Tam da işimizi bitirmiştik ki hadi dediler "sizi alalım sıra geldi"; sanırım sıcaktan o kadar yumuşamışız ki kabul ettik.
Akşam yemeği fena değildi açık büfe ve üstelik canlı müzik de vardı. Otele bir gece yarım pansiyon konaklama için iki kişi 230 TL verdik. Açıkçası bu fiyata daha iyi hizmet alıp daha da keyifli vakit geçirebileceğiniz bin tane otel olduğunu düşünüyoruz bu yüzden konaklama yapmadan Havza’da vakit geçirilmesi daha doğru olacaktır.
Notlar: Ankara’ya gidiyoruz ya biz yanımıza nakit almadan çıktık yola. Nasılsa banka bulur para çekeriz diye. Havza’da Garanti bankası yokmuş. Ayrıca esnaf kredi kartı ne bilmiyor...Anadolu’ya cepte para olmadan çıkarsanız bizim gibi ayvayı yersiniz benden söylemesi.
0 yorum:
Yorum Gönder