Hayat ne kadar kısa anı yaşa gibi geyikler yapmayacağım zira bunun doğruluğuna inanıp da aslında o kadar cesur olamayan çoğunluktanım asla bir ferrarim de olmadı olacak gibi de değil olsa da zaten satıp da uzaklara gidemeyeceğim.
Evliyim; o imza ve o yüzük pranga nihayetinde artık ortak yaşayacağınız paylaşacağınız bir hayatınız var. Bu yüzden aklınıza eseni yapamıyorsunuz. Sınırlar var yani, görünmez çitler biraz uzaklaşınca küt diye kafanızı vurduğunuz... E zaten çiti geçseniz hayatta görüş mesafeniz de az...
Öte yandan hayattan bazı standart beklentilerim de yok değil. İşte mutlu bir evlilik, düzenli bir ev hayatı, çoluk çocuk iyi bir kariyer vs..vs.. her insanın ki gibi aslında... Marjinal bir yanım yok. Yine de sürekli daha az önemli şeyler için hayatımı ertelemiyor muyum?
Hayatı ertelememek ille de tüm gemileri yakmak, hayata yeniden yön vermek sıfırdan başlamak değil. Aile için, koc'a için, iş için, arkadaş için sürekli gündelik hayatta tekrarlıyoruz. Korkularımız, sosyal baskı, belki de güvensizliklerimiz ve hatta komplekslerimiz kafamızdakini , istediğimizi yapmamızı engelliyor. Cesaretimiz bazen olumlu bazen olumsuz bir takım etkenlerden dolayı kırılıyor.
Mümkün mü hayatı ertelemeden aklına estiği gibi yaşasak? Sınırlar olmasa, çitin ötesinde menzilin az da olsa hayatı kafana göre yaşasan. Belki çok çok daha fazla paran olsa...Gelecek kaygın olmasa...
Mesela ben isterdim kesinlikle şu anda çalıştığım işi bırakıp tereddütsüz dünyayı dolaşmayı, kilo derdim olmadan deliler gibi yemek yemeyi, sadece sevdiklerimle görüşüp sevmediklerimin suratına onlardan ne kadar nefret ettiğimi haykırmayı, hiç durmadan içimdekileri sıralamayı edepsizce önce nefessiz kalıp sinirden kıpkırmızı olup sonra rahatladıkça normale dönmeyi, salt kendimle ve kendim olmayı...Vay be yazarken bile gevşedim anasını satayım amma da doluymuşum...
Ve fakat, amma ve lakin olmuyor işte vardır belki böylesi gamsız insanlar ne mutlu onlara ama ayıplar toplumunda cıssslarla büyütüldük biz...Herşeyin kaka olduğu bu kültürle yoğrulmuş hamuruz olmuyor işte olmaz da heralde bundan sonra... Ailem üzülmesin, koc'a üzülmesin, arkadaşım alınır, para olmadan nasıl geçininirim (bugün Migros alışverişi yaptım ve hiç bir şeye 83 TL ödedim paranın değeri kalmamış) bugün biriktirmezsem ihtiyacım olunca ne yapacağım (karınca ve çekirge hikayesi vardır ya bize istemek de öğretilmedi) Böyle gördük böyle gidecek isyan etmenin bir faydası yok...
Ben galiba bir tek şeyi erteleyemeyeceğim "hayatı kendim için ertelemeyi"
1 yorum:
hepimiz aynı dertten mazdarip sanırım.erteliyoruz herşeyi.bence önemli olan neyi kim ve ne için ertelediğimiz.dünyanın en iyi adamını tanıyınca üniversiteyi erteledim sonra akabinde çocuklarım oldu babasız kaldılar ve ben hep kendi hayatımı erteledim.hayalimde kaldı üniversite, çocuklar ilk orta lise derken artık üniversiteli oldu kızım şimdi de oğlumun sınav sonuçlarını bekliyorum hatta tatili bile erteleyip onu bekliyorum,anlayacağınız ben habire beni erteliyorum 24 yaşındaydım hayatta yalnız kaldığımda şimdi 40 oldum,ertelediklerimi yaşamak için o yaşları geri getirmem mümkün değil onu da biliyorum ama dedim ya kim için ne için beni ertelediğim.ama değdi.iki tane düzgün sağlıklı mutlu evlat yetiştirdim.
Yorum Gönder