Kendi işini kendin yapMA

İşletme okuduk ya, organization theory dersinde öğretilen ilk şeylerdendir "neden hiyerarşi var?" Anlıyorum aslında kimse yanlış anlamasın karşı da değilim. Ama ben de bir sorun var galiba ben delege etmeyi sevmiyorum. Delege edersin olay biter değil mi? Yok ben de daha büyük stres yaratıyor. İyi bir yönetici olmanın kuralı aslında delege etmeyi becermek ama ben işi devrettikten sonra sapığa bağlıyorum. On kere sormam lazım günde; o iş bitti mi kotardık mı, nasıl, neden, niçin? Sürekli taciz halindeyim...
Önce kendimi kasıyorum sonra karşımdakine kan kusturuyorum. Hele o iş bir türlü bitmeyince ya da insanlar gerçekten komik atlamalar yapınca; işe dalıp devreye giriyorum. Neden çünkü ben başında durursam daha çabuk bitiyor. E zaten onayı da ben vereceğime ya da onay alırken yöneticileri ikna edeceğime göre benim yaptırmam kafadan vakit kazandırıyor.

Vakit kazandırıyor ama bu sefer de yorgunluktan dilim dışarda dönüyorum eve. Bu iyi yanı oysa; ertesi gün işe giderken ayaklarım geri geri gidiyor çünkü. Az kişiyle çok iş felsefesi ülkenin geneline işlemiş bir kültür. İddia ediyorum zaten Amerikalılar bu yüzden gerizekalı ama malesef daha mutlu...Adamların iş tanımı çok net belirlenmiş kesinlikle dışına çıkılmıyor zaten işverenleri de talep etmiyor. Hem az kişiyle çok iş yapıp hem de işleri yetiştirmenin doğru yapmaktan daha önemli olduğu şirketimizde totomuza motor takmış koşturmaktan helak olunca bu sefer de cevap veremiyorsun herşeyi neden kendin yapmaya çalıştığına.

Evde ise durum tamamen farklı... Evde her şeyi delege edesim var Allah için. Ama kocada da tılsım tutmadı iyi mi? Yavaştan kocanın bana tuzak kurduğunu bile düşünmeye başladım. Bilerek salağa yatıyor. Adam karpuz bile kesmeyi beceremiyor. Her akşam salondaki koltukta bağrım tam da geçmek üzereyken benim ki karpuz sayıklamaya başlıyor. Geçen sene bir kere sen kes de biz yiyelim dedim ama diyeceğime pişman oldum. Yerleri, tezgahı daha fenası karpuz kabuklarının çöp poşetinden sızan pisliğini temizlerken bir daha ona karpuz kestirmemeye karar vermiştim. Her iş artık bana misli yorgunlukla geri dönmeye başlayınca aydım durumu sanırım benim ki zaten bana bu kararı verdirmek için her şeyi bilerek bok ediyor.

Aslında çözüm evde de işte de basit olabilir. Rahat olsam, bıraksam dağınık kalsa; insanoğlu bu hata yapa yapa öğrense, belli bir sistem yavaş yavaş kendiliğinden oluşsa...En fazla bir yıl acı çekersin bir yıl sonra herkes alışır...Böyle bir ömür mü geçer... Bu ikilemden çıkamamaktan korkuyorum ben bir de bir gün şu totomdaki motorun pervanesinin kopup bir yerime kaçacağından...
Not: saat 21:21 koca mutfakta bilin bakalım ne yapıyor?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ne yapıyor gerçekten:))

Adsız dedi ki...

aman!!!!en kısa zamanda bu huyundan vazgeçtin geçtin ,yoksa karakter olarak yapışır yakana..bırak dağınık kalsın... svglr..