Avrupa yakasında ikamet etmemiz sebebiyle gece gezmelerinde
ve akşam yemeklerinde çok seyrek Anadolu yakasına geçiş yapıyoruz karı koc’a.
Dün akşam bu ender anlardan birisiydi. 11 kişilik bir ekip Kadıköy’deki Et’in’e
gittik. Daha önce çok methini duymuştum. Mekanın girişine gelince biraz
ürküyorsunuz karşılaşacağınız hesap tahminleri sebebiyle. Kocaman bir avlu, son
derece geniş bir antre, şık ve kocaman mobilyalar ile döşenmiş bir bekleme
salonu… Mekan iki katlı. Daha önce iki tane çim saha varmış burada bu
koca alana dev gibi bir restoran açılmış. Bahçesinde iki tane süs havuzu var.
Hava serin olduğu için dış mekan tam olarak açılmamış. İç mekanın tam ortasında
yine mekana uygun kocaman bir bar var. Bu barı geçerek kış bahçesine geçiş
yapıyoruz. Garsonumuz Veysel bize gece boyu son derece samimi bir serviste
bulanacak biraz sonra. Açılışta meze tabakları geliyor siz seçiyorsunuz. Biz muammara?,
nar ekşili domatesli ve cevizli salata, humus, otlu yoğurt, patlıcan salatası
seçtik. Mezeler gelinceye kadar tulum peyniri, lavaş ekmek, turşu ve tereyağı
servis edildi. Dört kişilik porsiyonlarda geldi mezeler diğer alternatif
mekanlar ile aynı boyutta ancak salatası bana porsiyon olarak küçük gözüktü.
Her biri inanılmaz lezzetliydi. Ana yemek olarak bireysel tercihler yapılmadı.
İlk önce döner geldi. Bir Ankara’lı ve İstanbul’da pek az iyi döner yemiş
birisi olarak dün akşamki deneyimin dört dörtlük olduğunu söyleyebilirim. Hemen
arkasından kuzu küşneme geldi; sırt kemiklerinin sağından ve solundan alınan
parça et ile yapılmış benim favorim kendisidir. Arkasından biftek ve hemen
arkasından pirzola yenildi. Sanırım bu etler saatlerce hatta belki günlerce
terbiye edilmiş zira lokum gibi yumuşacıktı ve inanılmaz lezzetliydi. Bizde
tatlıya yer kalmadı yaklaşık iki porsiyon et yemiştik çünkü.
Kişi başı iki porsiyon sadece et (pilav vs. ile şişirmedik
karnımızı), kişi başı birer duble rakıya 100 TL verdik. Bana yediğim yemeğin
lezzetinden mi neden bilmiyorum ama gayet makul geldiği gibi Avrupa yakasındaki
muadilleri ile kıyaslayınca Anadolu yakasında sadece ev kiralarının değil
restoranların da daha ucuz ve keyifli olduğuna kanaat getirdim. Sanırım iyi
yemek yiyince üç lira beş kuruşun hesabını yapmıyor insan.
Ben favorilerinizin içinde yer alacağından eminim….