Nasıl kaçırmışız??? Tam da gözümüzün önünde üstelik de lezzeti ile ün yapmış bir mekan... Arkadaşlarımızın seçimi ile gittik. Çok sevimli yaz bahçesinde dev ekranda dünya kupasını izleyerek keyifle başladık geceye. Mezeleri tipik lüks kebapçılardan daha farklı. Ben özellikle patırmalı humusunu çok beğendim. Yemek planı tarafıma geç haber verildiğinden evde bir şeyler atıştırmış olduğumdan fazla aç değildim. Ana yemek olarak ortaya karışık şiş, adana ve döner geldi. Şiş ve adana iyiydi ama bence İstanbullular döner işine girmesin. Angus eti miydi bilemem ancak bana acaip ağır geldiği. Tatlı olarak dondurmalı irmik yedik ama ustanın tutturamamış olduğunu belirtmeliyim. Dondurma daha servis edilmeden eridiğinden dondurmalı irmik çorbası yedik desek yeridir.
Bahçe sımsıcak sohbet de koyu olunca epey bir oturuldu bu arada çeşitli kokteyller ikram edildi biz de güzel güzel götürdük. Hesap da yine tipik lüks kebapçılar kıvamında geldi şaşırtmadı bizi.
Ertesi gün ben sanırım az yediğimden; kocada da mide yerine işkembe olduğundan bize bir şey olmadı ama geriye kalan üç kişi fena motoru bozmuş. Günün ilerleyen saatlerinde öğrendik ki o üçlüden birisi gıda zehirlenmesi geçirmiş. Tabi bu Venge'den kaynaklanmıyor olabilir ama en büyük şüpheli kendisi oldu.
Belki de aşırı yağmurdan çeşme suları ile yıkanan sebzeler yapmıştır bilemiyorum o yüzden direk cümleler kurarak itham etmek de istemiyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder