Hatay Sofrası - Fatih

Mekan iki katlı. Haftasonu rezervasyon şart. Aslında dekorasyon itibariyle bir esnaf lokantasını çağırıştırıyor. İçerde keskin bir et kokusu var. Biz üst kata konuşlandık. Çok kalabalıktı ve içerisi maximum sayıda müşteri alması için tıkışık nizamdaydı. Hatay mutfağı denilince bol ekşi ve baharat akla geliyor bir de zahter salatası. Mönü gerçekten salatasından tatlısına Hatay mutfağı. Ancak biraz modernize edilmiş unsurlar da var. Örneğin tıpkı Tike veya Köşebaşı'nda olduğu gibi önden bardak altı lahmacun, peynirli mini pide ve içli kötfe geliyor. İçli köfte yanlız haşlama yapılmış. Ben pek beğenmedim cevizden kaçılmış. Yemeğe gelince biz mekana gelmeden tam 7 saat önce sipariş ettiğimiz ve o zamandan beri pişmekle meşgul tuzda kuzu yedik.
Tuz ile sıvanmış nevale masaya alevli bir tepsi ile geldi. Sunum muhteşem...Tuzda kuzu ile meşhur mekana gitmeden yedi saat önce önden sipariş vermeniz gerekiyor. Et saatlerce yavaş yavaş pişiyor.
Kısa şovun ardından kırılan tuzun içinden aliminyum folyoya sarılmış olan etli pilav çıktı. Görüntüsü de şahaneydi ve fakat pilav fazla pişmekten sertleşmişti resmen dişlerimize yapıştı. Et fena değildi ama o da folyoya yapışmış olduğu için büyük bir kısmı telef oldu. Bu kadar methiyeye değer bulmadık doğrusu. Tatlılardan turunç, ceviz tatlısı ve Antakya'ya özgü kerebiç söyledik. Aslında ben kerebiçe taparım. Her yerde bulunmuyor malesef cevizlisi ve fıstıklısı vardır. Tahminimce yumurta beyazı ve şekerden yapılmış bir sosa batırarak yenir (düzeltme: beyaz krema çöven otundan yapılıyormuş). Bu sos dışında tatlıda şeker yoktur. Fakat buradaki kerebiç çok başarısızdı. Sanırım Hatay'dan sipariş vermeye devam etmek zorunda kalacağım. Ceviz tatlısı güzeldi en çok onu beğendik. Salatan tatlıya bolca yediğimiz mekandan kafa başı 60 TL ye ayrıldık.
Bana mekan, sunum ve lezzet açısından bu miktar fazla geldi. Alimünyum folyoya yapışmış eti ve pilavı da düşününce sanırsam bir daha gitmeyeceğim bir mekan.

0 yorum: