Amerika - İstanbul'dan çıkış

23 Nisan TK 01 seferi için üç çift biletlerimizi 20 Ekim tarihinde aldık. Gidiş dönüş kişi başı 700$.
Uçak sabah 11:00’da. Havaalanında koşturmayı, milletin önüne geçmeyi sevmeyen bir grup olarak iki buçuk saat öncesinden tüm ekip ile başarıyla buluştuk. Amerika uçuşlarına ayrı kontuar açılıyor “all international flights” sırasında boşuna sıra bekleyen bir yarımız bizden de önce gelmiş. Kontuar kalabalık ama bir gariplik var, kalabalığı güvenlik görevlileri oluşturuyor. Sıraya girince gerçeği anlıyoruz ki Amerika çilesi daha buradan başlamış durumda. Her bir çiftin yanında bir güvenlik görevlisi başlıyor ilk önce bavullar ile ilgili sorular sormaya…
“Bavul kimin? İçinde size ait olmayan eşya var mı? Elektronik ne götürüyorsunuz?”vs…vs..
Sıra bize geliyor.
“Nerede kalacağız? Niye gidiyoruz? Daha önce gittik mi? Otel rezervasyonumuz var mı?
Çok ciddiyim JFK’de bile daha az soru sordular!

Tüm bu testi geçince pasaportunuza bir güvenlik pulu yapıştırıyorlar. Bu arada check in sırasına girmeden bir daha pasaport ve vize kontrolü yapılıyor ve bir etiket daha yapıştırılıyor.

HSBC lounge da deliler gibi tıkındıktan sonra boarding sıramızın geldiğini fark edip apar topar 219 numaralı kapıya gidiyoruz. Boşuna bir girişim olduğunu her seferinde rötar ile ün yapmış THY uçuşu için bir saat salonda, 1,5 saat de uçak için de bekleyince anlıyoruz. Yemişim “star alliance” üyeliğini ne var yani Mısır havayolları da üye ve Mısır tecrübemden biliyorum ki inişte oksijen maskelerinin inmemesi mucize...Her şey bir yana hosteslerin suratsızlıklarından da yol boyu rahatsız olduk! Yeme, içme, soru sorma! İşin özü THY’den hiç ama hiç memnun kalmadık…
Jet Lag olmayalım diye bir gece öncesinden hiç uyumadık. Dedik ki uçakta uyuruz. Zanax alan ikili önde bayıldı! Arkamızdaki ikili hiç uyumadı biz de orta halliydik. Biraz uyuduk biraz film izledik. Ama 10 saat geçmek bilmedi.
JFK’de 1,5 saat pasaport kuyruğunda bekledik. Memur teyze çok sert suratlıydı ama şansımıza hem sordu hem de kendi cevap verdi! Neyse ki başımız ağrımadan giriş yaptık! Pasaport sırasında parmak izleriniz yeniden alınıyor ayrıca bir de fotoğrafınız çekiliyor.
Dedim ya Türkiye’de bile daha çok soru soruyorlar.

Amerika seyahati öncesi için öneriler; Gerçi her yurt dışı seyahati için de geçerli…

1- Biletini mümkünse aylar önceden al ve dua et doğal afet yaşanmasın. Bizim grubun yarısı bir hafta öncesi Avrupa’daydı ve neredeyse gelemiyorlardı.Bkz. Eyfyallayöküll

2- Hava alanına erken git! Amerika için kontuar özel açılıyor boşuna “ all international flights” kontuarında sıra bekleme.

3- Yanına büyük bavul hatta mümkünse bavul alma çünkü burada çok ucuz!Dönüşte ihtiyacın olursa buradan alırsın!

4- THY ile gideceksen bil ki minimum 2 saat rötar olacak.

5- Havalanı tuvaletlerini asla kullanmamak için fazla sıvı tüketme. Uçak tuvaletleri bile daha temizdi. Hatta Van karayolundaki tırların durduğu benzin istasyonlarındaki tuvaletler bile TAV işletmesindeki Atatürk Havalimanı tuvaletlerinden temizdir. Eh çılgın Türkler bununda üstesinden gelir değil mi? Bkz AKFEN’in yeni kurumsal reklamı.

6- Yola çıkmadan ABD için priz çevirici al. Darty’lerde 4.99 TL/ Teknosa’da 49 TL.

7- El bagajına 100 ml üstünde hiç bir sıvı ya da sıvımsı madde alma.

8- Eğer Duty Free’den sıvı türevi bir şey alacaksan dikkat yeni kural boarding saatinden 45 dk. önce aldın aldın yoksa satış bile yapmıyorlar.



0 yorum: