İndigo Çocuklar

Şimdiki çocuklar bir harika ve bugünün çocuklarının hepsi indigo.

Vaka 1: Dilay 3,5 yaşında
 "Anne ben bu Acun'a (Ilıcalı) çok aşığım  keşke sen onunla evlenseydin. Neden Acun ile evlenmedin?"
Anne şaşkınlıktan aptalca bir cevap verir sanki Acun da ona aşık olmuş da evlenenmemişler.
"E baban ne olacaktı o zaman?"
 "E o da abimiz olurdu!"
Not: Bu hikaye babaya anlatılmadı!

Vaka 2:
Doktor artık 2,5 yaşındaki kızlarına yalancı meme vermemelerini söyleyince anne baba dahice bir plan yapar ve "memeyi köpek aldı" derler. Bundan sonrası tam bir felakettir. O ilk haftasonu Ortaköy'de oynarken ilerdeki köpeğe sinirli sinirli gider ve biraz da çekinerek avazı çıktığı kadar bağırmaya başlar.
"Hav hav emziğimi ver! O benim emziğim"
Zar zor köpek unutturulur akşam eve giderler. Bebekler ile ilgili bir dergiye bakarken annesi, bizimki emzikli bir bebek görür ve onunla konuşmaya başlar "emziğine iyi bak yakında köpekler gelip alacak"
Çocukları köpeklere fena sarınca bizim dahi anne baba planı değiştirir. Ve bir dahaki emzik sorulduğunda İstanbul'da daha az rastlanacağına inandıkları için "inek" aldı derler!

Vaka 3:
Alara 4 yaşında.
Alara sabah erken kalkmak istemediği için artık okula gitmek istememekte ve annesinin yanında çalışmak istemektedir. Annesi Alara'yı karşına alır ve olgun bir kadınla konuşur gibi başlar anlatmaya;
- Sen benim yanımda çalışamazsın henüz okuma yazma bile bilmiyorsun benimle çalışabilmen için üniversite bitirmiş olman lazım...
- Başka bir iş yaparım ben de? Ne iş yapabilirim ben?
Annesi alır Alar'yı getirir pencerenin önüne aşağıda simit satan çocuğu gösterir önce.
- "mesela simit satabilirsin ya da şuradaki güvenlikçi amcanın çocuğu gibi site kapısını açıp kapatabilirsin"
-" oyuncaklarımı da alabilir miyim?"
-" hayır çalışırken oyun oynanmaz onların da oyuncakları yok"...
Alara konuyu uzatmaz ve düşünmeye karar verir. Akşam uyku vaktine on beş dakika kala pijamalarını giyip gelir herkesi tek tek öptükten sonra
-" ben yatıyorum yarın okula gitmem gerek yoksa yarından sonra simit satmak zorunda kalacağım"

Vaka 4:
Bizim bomba Alara 3 yaşında;
Dönem dönem her ebeveynin yaptığı gibi bir korku figürü ile yemek yedirilmeye çalışılmaktadır. Alara'nın korkusu da bekçi amcadır. Yine azıtıp yemediği günlerden birisinde anneannenin cebi çalar. Arayan Melek abladır ama Alara'ya " bak bekçi amca arıyor sana kızıyor" denir...Alara bu bekçiden çok korkmaktadır ama bir yandan da bıkmıştır. Hep bekçi hep bekçi bu korkuyu yenme vakti gelmiştir. Sinirli sinirli telefonu ister. Telefon şaşkınlık içinde uzatılırken Melek abladan bekçi taklidi yapması istenir. Melek abla da sesini kalınlaştırıp ALO der. Alara kısacık ve net bir cevap verdikten sonra telefonu kapatır.
"Bekçi amca!
Kapatalım bu konuyu"

1 yorum:

Adsız dedi ki...

sizi kutluyorum.bütün yazılarınız çok bilgilendirici, bi okadar da keyifli..teşekkürler(kocayada)