Yalnızlığa Dair 1

Kalmak mı zor gitmek mi derdi her ayrılışımızda. O hep gitmenin zor olduğunu söylerdi bilemem ki ben hep kalan oldum bu yüzden de bana hep kalmak zor gelirdi. Bu böyle sürdü gitti altı yıl boyunca. O hep gitti ben de hep kaldım. O okumaya gitti İstanbul'a ben hep Ankara'da kaldım; o tek başına askere gitti ben İstanbul'da kaldım; o tek başına yurt dışına gitti çalışmaya ve ben yine tek başıma kaldım.
Eğer kaldığınızda yanınınızda sevdikleriniz varsa bir süre sonra sadece telefonun çalmasını bekler halde yeni hayata alışıyorsunuz. Ama kaldığınızda bir de tek başınaysanız...
Yıllar oldu evimin zilini çalmayalı. Zil çalmanın nasıl bir duygu olduğunu unutmuşum ben. O yüzden Ankara'ya gidince uzun uzun zile basarım... İşte kaldığınızda böyle tek başınızaysanız kapıyı bile çaldığınızda açacak kimsecikler yoksa içinize içinize konuşmayı öğreniyorsunuz. Yalnızlıkla arkadaş oluyorsunuz. O öyle bir arkadaş ki hep sizin dediğiniz oluyor. Siz isteyince geliyor siz istemeyince gidiyor. Ne derseniz itiraz etmeden dinliyor. Asla tartışmıyor üstelik varlığıyla asla da yük olmuyor. Yemiyor içmiyor ama sizi bırakmıyor. Böyle olunca daha çok seviyorsunuz onu. Daha sık arar oluyorsunuz iyi mi? Ayrıca seni çok seviyor yalnızlık. Hiç kimseyle paylaşmak istemiyor istiyor ki tek onunla arkadaş olasın.
İçine çekiyor iyice... Bir süre sonra bir bakmışsınız içiniz sadece onunla dolmuş. Zaten başkasına da yer kalmamış derken yakında geleceğim diyor uzaklardan kısacık da olsa görüşmeye.  Bu sefer başlıyor bir telaş o son hafta geçmek bilmiyor. Kendini bilmiyor canım bu zaman denen şey de. Hani geçmiyordun bir türlü yalnızlıkla bir çırpıda bitiveriyor onunla bir hafta; sonra yalnızlığı arıyorsunuz tekrar... Gelsin de bu sıkıntıdan çıkarsın sizi diye...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ya kardeşim bu kadar mı güzel anlatılır bu kadar mı içten yazılır ya... gözlerim doldu, dudağım titredi. sana dediğim gibi bu yazıları daha çok insanla paylaşmanın bir yolunu bul bence acilen.

Unknown dedi ki...

aslın da en zoru da nedir bilirmisiniz,gidenin dönmeyeceğini bile bile beklemek,gidenin gittiği yerden dönenin olmadığını bile bile belki bir gün sanki gelecekmiş diye yaşadığın herşeyi ona anlatacakmış gibi bir yerlere yazıp da beklemek