Giden olmak mı zor kalan olmak mı derdi. Ben hiç kalan olmadım onunla ama giden oldum hem de defalarca. Her defasında aynı sızıyı çekeceğimi bile bile hem de; önce aralarına karıştım sonra giden oldum... Elden bir şey gelmediği için, hayat bu insana sormadan sürüklediği için...
Giden olacağını bile bile giden olmak en zorudur. En zorudur her defasında ayrılırken gözyaşların o pınarlardan akmasın diye kasılmak ve beceremeyince gözükmesin diye kafayı gömecek bir delik aramak. Binene kadar otobüse mutluluk oynamak. Sonrasında ise müthiş bir rahatlamadır koyuvermek gözyaşlarını olduğun yerde...
İlk giden olduğum zamanlarda yalnızlığa doğru daha bir zordu alışmak. Sonra sonra köreliyor içinizde bir yerler daha az sızı duyuyorsunuz. Belki de sızıya alışmaya başlayan yürek uyuşmaya başlıyor zamanla. Yıllar yıllar sonra bu gidiş gelişlerle yalnızlıkla ilişkiler ilerliyor haliyle. Her defasında giden olup gidilecek yere varınca kapıda karşılıyor çünkü yalnızlık. İşte orada bıraktığınız gibi sizi bekliyor. Şimdi daha güçlü üstelik çünkü ona ihtiyacınız var bundan sonra iyi biliyor. Siz de biliyorsunuz ve yorgunsunuz daha fazla beklemeyip atlıyorsunuz kollarına. Böyle böyle büyüyor yalnızlığa olan aşkınız. Sokaklarda arkadaşlarınızla gezmek tozmak varken siz ona gitmek istiyorsunuz. Kalk sabah erkenden sahilde bir yürü değil mi içine hayat ışığı dolsun yoook yalnızlığı bırakamıyorsunuz bir türlü.
Hatta o bırakamadıklarınızın yanına gittiğinizde bile üç gün beş gün iyi ama sonrasında özlüyorsunuz yalnızlığı. Çünkü başka bir yerde yok onunla kurduğunuz ilişki. Onunla koyduğunuz kurallar yok orada başka kurallar var ve siz unutmuşsunuz öbür kuralları. Kısıtlanıyorsunuz, hapis oluyorsunuz giden olmak istiyorsunuz ve yalnızlığa koşmak...
Yalnızlığınız özgürlüğünüz olmuş sonradan farkediyorsunuz!
0 yorum:
Yorum Gönder